Bir Kadın Ve Bir Adamın Uzak Öyküsü
Kadın kırmızı bir ruj sürmüştü. Beyazdı yüzü. Gözlerinin altındaki morluklar yılların iziydi sanıyorum. Silmeyi yada kapatmayı denememişti. Elmacık kemiklerini özelliklemi çıkarmaya çalışmıştı anlayamadım. İlk göze çarpan dudaklarından sonra onlardı.
Üzerindeki elbise bir eskiden bozma idi büyük olasılık. Yer yer eski dikiş izleri belli oluyordu.
Elleri bile eskimişti sanki. Belli ki çok güzelmişler zamanında.
Adam heybetli duruyordu karşısında kadının. Üzerinde şık bir beyaz gömlek. İhtimal ipek. Pantolon ütüden biraz parlamışta olsa belliydi zamanında pahalı bir yerden alındığı. Üzerine hayli bol gelen gömlekten zamanında çok güzel olan omuzları ve sırtı belliydi adamın. Öyle dik duruyorduki.
Ayağındaki iskarpinler rugan ve şimdi gelmişti boyadan. Parlıyordu metrelerce öteden.
Adamın yukarıya kalkan tek elindeki yüzük, zamanında modaydı besbelli. Hoş şimdide iyi bir fiyattır ya.
Jöleli saçları hala gür ve hala azdı beyazları. Kadının dalgalı, omuzlarından dökülüveren gür saçlarından aşağı kalmıyordu.
Sahnede yerlerini almışlardı. Birazdan başlıyordu oyun. Sahnede fazlaca bir şey görünmüyordu. Bir koltuk 3 kişinin sığacağı denli büyük. Bir masa ve yerde eski bir halı.
Kadın gülerek bir şeyler anlatıyordu karşısındakine. Adam da belli belirsiz onaylamakta anlatılanları. Dinlediğine emin değilim. Orda mı adam şu anda o bile tam değil. Ufak tefek gülüşmeler, yarım yamalak sohbetler. İçilen bir iki içkinin yanında atıştırılan ufacık mezeler.
Çok değil kadro oyuncularda. Dekor zaten pek de öyle iç açıcı sayılmasada. Eh işte dedirtecek cinsten.
Kadın arada kalkıp adamın yanına gelip omzuna dokunmakta. Gözlerine bakıyor galiba arada. Adam bitsede gitsek havasında.
Yavaş yavaş sona ermek üzere sohbet, kadın yolculamaya hazır çoktan. Adamsa zaten oyunun başından yok ki orda.
Birlikte edilmemiş muhabbetlerin tuhaf yalnızlığında. Kadın daha iyi oynuyor seyirci karşısında. En büyük alkışı hak ettiği kesin zannımca.
El ele yolcu ediliyorken konuklar. Kadın bir gülümseme edasında. Çok memnun kaldılar. Gene bekliyecekler mutlaka. Hatta bize de gelin bir dahasında. Kapının önünde durup arkalarından sallanan ellerden sonra.
İşte perde.
Alkış kıyamet salonda. Bu yılki en iyi ödül bu oyunda.
Ve perdenin diğer tarafında…………
Bir yatak odasında. Tek bir yastıkta dokunulmayan bir çift beden belli aralıklarda. Çoktan uyudu bile adam. Kadınsa yorgun. Aldığı alkıştan ne kadar mutlu olsada.
Nasıl isterdi oysa. Hiçbir ödül almasada. Bir ufak yastıkta nefes nefese uzanmaları. En uzak mesafe olmamasını iki beyin arasında.
Ama oyun önceden yazılmış. Ve oyuncular zaten belli. Hadi artık bir sonraki oyuna.
İyi seyirler.Melekkk
Üzerindeki elbise bir eskiden bozma idi büyük olasılık. Yer yer eski dikiş izleri belli oluyordu.
Elleri bile eskimişti sanki. Belli ki çok güzelmişler zamanında.
Adam heybetli duruyordu karşısında kadının. Üzerinde şık bir beyaz gömlek. İhtimal ipek. Pantolon ütüden biraz parlamışta olsa belliydi zamanında pahalı bir yerden alındığı. Üzerine hayli bol gelen gömlekten zamanında çok güzel olan omuzları ve sırtı belliydi adamın. Öyle dik duruyorduki.
Ayağındaki iskarpinler rugan ve şimdi gelmişti boyadan. Parlıyordu metrelerce öteden.
Adamın yukarıya kalkan tek elindeki yüzük, zamanında modaydı besbelli. Hoş şimdide iyi bir fiyattır ya.
Jöleli saçları hala gür ve hala azdı beyazları. Kadının dalgalı, omuzlarından dökülüveren gür saçlarından aşağı kalmıyordu.
Sahnede yerlerini almışlardı. Birazdan başlıyordu oyun. Sahnede fazlaca bir şey görünmüyordu. Bir koltuk 3 kişinin sığacağı denli büyük. Bir masa ve yerde eski bir halı.
Kadın gülerek bir şeyler anlatıyordu karşısındakine. Adam da belli belirsiz onaylamakta anlatılanları. Dinlediğine emin değilim. Orda mı adam şu anda o bile tam değil. Ufak tefek gülüşmeler, yarım yamalak sohbetler. İçilen bir iki içkinin yanında atıştırılan ufacık mezeler.
Çok değil kadro oyuncularda. Dekor zaten pek de öyle iç açıcı sayılmasada. Eh işte dedirtecek cinsten.
Kadın arada kalkıp adamın yanına gelip omzuna dokunmakta. Gözlerine bakıyor galiba arada. Adam bitsede gitsek havasında.
Yavaş yavaş sona ermek üzere sohbet, kadın yolculamaya hazır çoktan. Adamsa zaten oyunun başından yok ki orda.
Birlikte edilmemiş muhabbetlerin tuhaf yalnızlığında. Kadın daha iyi oynuyor seyirci karşısında. En büyük alkışı hak ettiği kesin zannımca.
El ele yolcu ediliyorken konuklar. Kadın bir gülümseme edasında. Çok memnun kaldılar. Gene bekliyecekler mutlaka. Hatta bize de gelin bir dahasında. Kapının önünde durup arkalarından sallanan ellerden sonra.
İşte perde.
Alkış kıyamet salonda. Bu yılki en iyi ödül bu oyunda.
Ve perdenin diğer tarafında…………
Bir yatak odasında. Tek bir yastıkta dokunulmayan bir çift beden belli aralıklarda. Çoktan uyudu bile adam. Kadınsa yorgun. Aldığı alkıştan ne kadar mutlu olsada.
Nasıl isterdi oysa. Hiçbir ödül almasada. Bir ufak yastıkta nefes nefese uzanmaları. En uzak mesafe olmamasını iki beyin arasında.
Ama oyun önceden yazılmış. Ve oyuncular zaten belli. Hadi artık bir sonraki oyuna.
İyi seyirler.Melekkk
0 Yorum:
Yorum Gönder
Kaydol: Kayıt Yorumları [Atom]
<< Ana Sayfa