Ruh Ve İnsan
Günümüzde, dürbünle arayarak bulduğumuz merhametli yüreklerin, etrafına iyilik ve sevgi dağıtmak için gösterdikleri çabalara, ne kadar garipseyerek bakıyoruz. İnsanın insana iyilik yapması, tanrı buyruğu değilmi? Ne kadar çabuk unuttuk bunları, yardım isteyene karşılıksız yardım yapılması, insanın en önemli insanlık görevi değilmi? Bizler sadece bencillik yarışına girmişiz, gözümüz kendimizden başkasını görmüyor, yarışalım bakalım. Nereye kadar?
Hz. Ali ne güzel söylüyor. ‘’Sen taş atana, ekmek at, kötüye iyi ol’’ diyor. Bırakalım kötüye iyi olmayı, birde acımasızca biz onu yok etmeye çalışıyoruz! Eh, insanoğluna da bu yakışır, yakışır mı acaba? Birde, Allah adını ağzımızdan hiç eksik etmeyiz. Yüce tanrım, bizi bizden daha iyi tanır. Değilmi? Kimi kandırıyoruz; kendimizden başka!
Unuttuk mu onca güzellikleri, birliği, beraberliği, en önemlisi paylaşmayı. Severek saydığımız tüm güzel insanlar; bize sevmeyi, paylaşmayı öğretmedi mi? Kendimizde, acılarımız olunca, nasıl da arıyoruz insanlığı, nasıl çığlık çığlığa haykırıyoruz, insanlar nerede diyerek, başkalarının acılarına karşı ne kadar duyarsız kalıyoruz, başkaları bize duyarsız kalırken! Yaşanacak dünyamızı, nasılda yaşanmaz kıldık, hep birlikte.
Ölümsüz aşklarda sandıklara kilitlendi, küflenmekte. Aşık olmak, anlık zevkler, kalıcı aşklar ise kıssa mevsimlere karıştı ve terk etti dünyamızı çoktan. ‘’Gelin canlar bir olalım, diri olalım, el ele verelim.’’ Güven ekelim toprağa, sevgiyle yıkayalım ruhlarımızı, sevgiye yer açalım yüreklerimizde ve merhamet dolsun içimiz. Sevmenin, yaşamın tılsımlı anahtarı olduğunu unutmadan, tanrının NUR ışığını kayb etmeden içimizden, yüreğimiz Allah aşkıyla ve sevgiyle dolsun.
Hz. Ali ne güzel söylüyor. ‘’Sen taş atana, ekmek at, kötüye iyi ol’’ diyor. Bırakalım kötüye iyi olmayı, birde acımasızca biz onu yok etmeye çalışıyoruz! Eh, insanoğluna da bu yakışır, yakışır mı acaba? Birde, Allah adını ağzımızdan hiç eksik etmeyiz. Yüce tanrım, bizi bizden daha iyi tanır. Değilmi? Kimi kandırıyoruz; kendimizden başka!
Unuttuk mu onca güzellikleri, birliği, beraberliği, en önemlisi paylaşmayı. Severek saydığımız tüm güzel insanlar; bize sevmeyi, paylaşmayı öğretmedi mi? Kendimizde, acılarımız olunca, nasıl da arıyoruz insanlığı, nasıl çığlık çığlığa haykırıyoruz, insanlar nerede diyerek, başkalarının acılarına karşı ne kadar duyarsız kalıyoruz, başkaları bize duyarsız kalırken! Yaşanacak dünyamızı, nasılda yaşanmaz kıldık, hep birlikte.
Ölümsüz aşklarda sandıklara kilitlendi, küflenmekte. Aşık olmak, anlık zevkler, kalıcı aşklar ise kıssa mevsimlere karıştı ve terk etti dünyamızı çoktan. ‘’Gelin canlar bir olalım, diri olalım, el ele verelim.’’ Güven ekelim toprağa, sevgiyle yıkayalım ruhlarımızı, sevgiye yer açalım yüreklerimizde ve merhamet dolsun içimiz. Sevmenin, yaşamın tılsımlı anahtarı olduğunu unutmadan, tanrının NUR ışığını kayb etmeden içimizden, yüreğimiz Allah aşkıyla ve sevgiyle dolsun.
0 Yorum:
Yorum Gönder
Kaydol: Kayıt Yorumları [Atom]
<< Ana Sayfa