Tarihsel Kadın5
Bizim ülkemizde de kadını özgürleştirdi, okur, yazar kadın oranının hızla artmasını sağladı. Bu Osmanlı’da, elit toplum dışında düşünülmezdi. Harem anlayışı yönetimde kadına izin vermiyordu, yöneticilerin kabul ettiği Sünni Müslümanlık ise hiç izin vermiyordu, tıpkı batıdaki Vatikan Katoliklerinin aynı izni vermemesi gibi!
- Kadının yönetim erki içinde bulunması için, seçme- seçilme hakkının verilmesi. Yasal olarak bu hakkı, dünya ölçeğinde ilk veren ülkelerdeniz. Mirastan eşit hak alınması, bu da yavaş olsa da yasal zeminden yaşam zeminine iniyor! Kadının aile içindeki yeri? Namus anlayışını sorgulamaya, oradan da yarı özgür kadına doğru ivme çiziyor!
- Bu olayı kapitalizm sistemi gereği oluşturuyor! Kadın üretime katılmalı, katılmalı ki tüketici de olabilsin! Olabilsin ki Pazar genişlesin! Pazarı genişlesin ki, tüm ülkeyi yönetebilecek güç ve sermaye yoğunluğuna sahip olarak, iktidarı eski yöneticilerden, şimdiye kadar yavaş ve geniş zamana yayılarak aldığı bu yapıdan kopartarak, nihai olarak mutlak güç olabilsin! İşte bugün tartışılan. Eski ve yeni kültür, ahlak, yaşam tarzı kavgasının altındaki yatan neden budur. Marxsın deyimiyle her şey mülkiyet kavgası, iktidar kavgası. Biz ise bu kavganın neresindeyiz?
- Sosyalist bakış açısı ne olmalıdır? Ülkemizde yaşanan bu çatışmada biz nerde olmalıyız, doğru devrimci tarz ne olmalıdır
0 Yorum:
Yorum Gönder
Kaydol: Kayıt Yorumları [Atom]
<< Ana Sayfa