Genel Kültür Bilim Kültür & Sanat

22 Mart 2009 Pazar

Mizahsa Mizah

Bildirisini alan gitmekte içeriye, önceden giren, vardiya değişen işçilere bildiri dağıtımı bitmişti. Çıkanlarda bitmek üzereydi.

Seksenli yıllarda, Frankfurt kenti, Rödelheim bölgesinde, araç parçaları üreten bir firma önünde, bildiri dağıtmaktayız. Bildirinin içeriği Kürt sorunuyla ilgili, kapıdan çıkan tüm işçilere, tek, tek bildiri uzatmaktayız.
Bildirisini alan gitmekte içeriye, önceden giren, vardiya değişen işçilere bildiri dağıtımı bitmişti. Çıkanlarda bitmek üzereydi.
Nerede var nerede yok, tanıdık bir Laz genci geldi.
- Kolay gelsun ağabeyler daa.
- Sağolasın genç gel, buyur.
- Ne yazayu içunde.
- Oku bak görürsün.
İçeriğini okuduktan sonra;
- Pak, ben komunüzme evet deyrum, ama, Kürte demeyrum.
- Niye dostum, onların bir çok sorunu var, en azından dilini, müziğini, yazısını serbestçe yazsın. Biz burada yabancıyız, bizimde sorunlarımız onlarınkine yakın.
O nedenle onları daha çok anlamamız lazım, değil mi?
- Ben anlamayrum, istemuyrum, o kadar, deyrum.
- Sana, bir soru, sen, Lazmısın? Türkmüsün?
Birazda muziplik olsun diye soruyorum, ne cevap verecek diye.
- Lazum daa.

- Bak gördün mü, Lazım dedin.
Düşündükten sonra:

- Ben, önce Türküm sonra Lazum daa.

0 Yorum:

Yorum Gönder

Kaydol: Kayıt Yorumları [Atom]

<< Ana Sayfa